Küçük firmada yönetici olmak.
Otuz kırk kişilik küçük ve patron firmalarında yönetici
olmak zordur.
Eğer patron yakını ya da çok şımartılmış bir eski eleman
yönetici olduysa durum başka. O türde yönetici olanlar genelde patronun
istediğini ileten aracılardır. Ya da olup biten her şeyi patrona iletmek için
oluşturulmuş kuryelerdir. Patronun yeğeni, kardeşi, kayınbiraderi olmak havalı
bir iş gibi görülse de onun gerçek işinin ne olduğunu bilen diğer çalışanlar
hem ondan sakınır hem de pek yakınlaşmazlar. Bilirler ki söylenen ya patronun
talimatı ya da yöneticinin egosundan. Sizin eylemleriniz de hemen patrona
gidecek.Bu yöneticiyi çileden çıkartır. Baskı kurmaya çalışsa da çalışanlardan
uzaklaştırır. Sonuç hüsran. Hem çalışanla dostluğu bozulur hem de iş verimi
beklenenden aza iner. Yöneticilik tecrübesi olmayan kişinin yönetici olması
doğru değildir.
Peki dışarıdan yönetici geldiğinde?
Gelen yöneticinin maaşı -büyük ihtimalle- bir önceki
şirketten az fazladır. Bu gelen yöneticinin de üstün bir performans sergilemesi
beklenir. Küçük düşünen patrona göre yönetici;
-Hemen, çalışanlarla iyi ilişkiler kurabilmeli,
-Hemen, satışları ya da üretimi patlatmalı,
-Hemen, patronun temposuna e beklentilerine ayak
uydurabilmeli,
-Hemen, beklenen raporları masasına koyuvermeli,
-hemen, diğer departmanlarla harika bir iletişime
geçmelidir.
Bunların hepsini hemen beklediğinden sorunlar başlar.
Yönetici kendini ispat etmeye çalışır. Önce diğer
çalışanlara çamur atar, sonra sisteme, sonra ürünlere.
Bütçe yoktur. Küçük işletmelerde hemen her şeyin
oluvermesini ister patron. Öyle gider bütçesini yap ver, ardından muhasebede
giderlerin için bir sürü surat çek. – ki muhasebede çalışan az sayıda eleman
“patron gördü mü bunu?” diye önce bir fırçalar-. Patron ya fırçalar “niye
taksiye biniyorsunuz. Arkadaşın seni bıraksaydı” gibi. Ya da bir dahaki sefere
böyle olmasın dercesine onaylar. Yöneticinin sıkıştığı anlardandır.
Yönetici alışkın olduğu eski patronunun öğrettiklerini
uygulama başlar. Ama beklendiği gibi kolay olmaz. Patron her şeyi hemen
beklediğinden eli ayağına dolaşır. Eski patronunun daha iyi olduğunu düşünmeye
başlar. Ya da patron hemen verim alamadığından mutsuz olur. Sonuç şu;
- - Beklediğimiz performansı alamadığımızdan, ya da
- - Patron senin bu çalışanlar var ya,
gibi mazeretlerle istifa ya da işten çıkarılma süreci
başlar. Bu süreç çalışan için de patron için de çok zararlıdır. Sonuçta patron
da çalışan da zaman harcamıştır ve herkes maddi ve manevi zarar görür. Sonra
sil baştan.
Bunların hepsinin kolayı var. Atadığınız yöneticiye patronun
neyi, ne zaman, ne kadar, nasıl, neden ve kimden istediğini anlatabilmek ve
çalışanınıza hem eğitim hem de olayları yaşayarak öğretme fırsatımız var.
İletişime geçerseniz hepsini anlatabilirim.
Sevgiler
Gürkan
gurkan@gurkanakman.com
gurkan@gurkanakman.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder